‘’…Doğuş yolu ile gelenler, Hakkın emri rızası ile kılınan nikahtan doğmuş, Hakkı kendilerinde mevcut görmüş, kendilerini haklamış, Hak olduklarını doğuşta ispat etmişler ve Hakkın emri ile gelmişlerdir. Hak doğuşta doğanların babasıdır, Rıza da Anasıdır. … Hakkın varlığını birliğini tastık edip ispat edenler doğuştan doğanlardır… Doğuş olmazsa Hakkı ispat eden yoktur. ‘’ B.K Hasan efendi H.E.Rızası s.116
Hakkın emrini yerine getirip ‘’O’’ nun emrine uyup gönüllerinde taşıyanlar İnancmızın temel ahlaki kuralı olan ‘’eline diline beline’’ sahip olanlardır. Bu kuralı harfiyen yerine getirenler kırk makamın sahibi , marifet ilminin hazinesi, beşeriyet dünyasından azad olmuş hakikat şehrinin bireyleridirler. Ariflerin makamında yer bulanların gözleri, kulakları beşeriyet aleminin çirkinliklerine kapalıdır. Elleri Haktan başkasına açılmaz, belleri Hakkın emri rızasından başkasına çözülmez, dilleri hakkın kelamından gayrısını söylemez, gözleri haktan başkasını görmez.
Kubbeyi rahmandan gelenler Hakkın emri , Hakkın rızası ile gelenlerdir, ikrar iman ile Kubbeyi rahmana inmiş oradan da Dünyaya gelmişlerdir. Kubbeyi Rahmanın kapısı verilen ikrarın akabinde Hakkın emri ile açılmış ikrar ile inşaa edilen tahta Fatima ana oturmuştur, Fatima Ananın başındaki tacı Babası Muhammed Mustafa, Belindeki kemer İmam Ali, kulaklarındaki küpeleri İmam Hasan ve İmam Hüseyin, gözleri de taliplerine odaklanmıştır.
Hakkın emrine uymayıp kendi nefsi emarelerine uyanlar Cenabı-Hak tarafından cezalandırılıp Cennetten kovulanlardır, bunlar Hakkın emri ile değil kendi şeytanlarına uyup Kubbeyı Rahmanın kapısını açtıkları için adil mekandan zebil mekana sürgün edilmişlerdir
Aleviler kendilerini Hakkın emrine uymayan ikrarsızlardan saymazlar, bundan dolayıda kendilerini ‘’Gruhu-Naci’’ diye nitelendirirler. Naci (Ademin oğlu Şit ) Naciye (Sırdan gelen ) Hakkın emrini aralarında Ahdi peymam ederek biribirlerine kavuşup ayni bedende buluşanlardır, Naci ve Naciyeden gelenler , Hakkın emrini gönül rızalığı ile kabullenmiş biribirlerine ikrar vermiş (Nikah kılmış) olanların meyveleridir.
İkrar Alevilerde çok önemli, önemli olduğu kadar da kutsal bir kavramdır, bir üst kavram olarak İkrar konularına uygun erkanlarla yerine getirilir. Nikah erkanı da bu erkanlardan biridir. alevilerde evlenen çiftlerin Pir divanında ve hazır bulunanların şahadetiyle biribirlerine verdikleri söz (İkrar) ömür boyu geçerlidir burada verilen ikrar özelde evlenecek olan çiftler için geçerlidir, Musahiplik veya kirvelik ikrarı gibi aileler ve gelecek belirli kuşaklar için herhangi bir yaptırımı yoktur. Evlilik için kurulan Pir Divanı Hak divanıdır bu divanda verilen sözden (öl ikrar verme, öl ikrarından dönme) geri dönüş yoktur, Ölüm veya çok özel durumlarda çözüm yine Pir divanındadır. Aksi halde sözüne, sadakatine uymayanlar, verdikleri ikrara sırt çevirenler Düşkün sayılır. Eşinden haksız yere ayrılanların yeniden evlenmeleri halinde Dede nikah kıymaz. Nikahın kıyılması için ayrılan eşlerin biribirlerine rızalık vermeleri gerekmektedir.
KIZ İSTEME
Alevilerde kız isteme yörelere göre değişkenlik arz etmektedir
Genç adayların biribirlerini görüp tanışmaları ve ardından da evlenmeye karar kılmaları neticesinde bazı hazırlıklar yapılır. Gençlerden gelen istekler doğrultusunda aile büyükleri biribirlerini ziyaret ederler bu ziyaretler de karşılıklı hediyeler verilir, sicak ilişkiler geliştirilir karşılıklı rızalık alınır. Günü geldiğinde aile büyükleri kendi aralarında bir tarih belirler bu tarihte aile büyükleri, komşulardan ve çevreden bazı kişilerlerle birlikte gelin adayının evini ziyaret ederler. Bu ziyaretten gelin adayının evi de önceden haberdardır, onlarda kendi çevrelerinden dostlarını çağırırlar bu toplantıda damat tarafı Allahın emri ile kızı Anne, babasından isterler. Ailelerin rızalığı alındıktan sonra, damadın annesi tarafından gelin adayına bir söz yüzüğü takılır (Dersim yöresinde buna ‘’Dil bağı ’’ denir..Geçmişte Dil bağı’nın illaki bir yüzük olması şartı yoktu, genç kızın üzerinde taşıyacağı başka türden eşyalarda olabilirdi bunlardan Boyun zinciri, bilek zinciri, kolye, oya, yazma, çeşitli takılar sayabiliriz) Günümüzde takılar kıymetli madenlerden oluşur, takıların yanında mutlaka bir nişan yüzüğüde bulunmaktadır. Burdaki amaçlardan en önemlisi genç kızın sözlü olduğunun çevre tarafından bilinmesidir. Sözü verilmiş bir kız artık daha olgun olarak davranır ve çevreside genç kıza karşı daha saygılıdır Kız istemede de öbür geleneklerimizde olduğu gibi yöresel bazı farklılıklar mevcuttur eskiden köy yerlerinde genellikle köylünün kendi yetiştirdiği ürünlerden, kendi evinde kendi emeği ile hazırlayıp götürdüğü ürünler daha yoğunluktaydı şimdilerde ise genellikle hazır olararak satın alınan takılar, tatlılar ve çiçeklerle gidiliyor. Karşılıklı rızalık alındıktan sonra bazı yörelerimizde konuklara kahve ikram edilir, Damada verilen kahvenin içine bolca tuz atılıp karıştırılır. Bununla damadın kıza olan sevgisi tartılmak istenir mana bakımından damat eğer kahveyi içerken halinden hareketlerinde bir değişiklik olmuyorsa Damat gerçektende kendisine eş olarak seçtiği kızı her halinden sevmektedir. Benzer taktiklerden birinide oğlan tarafı uygulmaya sokar buda (İllaki ayni gün olması şart değil) önceki tanışmalar sırasında veya söz kesmeye gittiklerinde Genellikle oğlanın Annesi veya aileden bir hanım, kızın geçeceği yere birşey koyar, Genç kız buradan geçerken önündeki eşyayı kaldırıp geçerse.. Bu da kızın akıllı, becerekli ve iyi bir ev hanımı olacağı anlamında değerlendirilir.
Gençlerin evlenmelerinde dikkat edilmesi gereken diğer bir konu ise arada bir ikrar bağının olmamasıdır.
Düğünden Bir süre önce nişan yapılır peşinden de düğün hazırlıkları başlar, Nikah erkanı düğünden kısa bir süre önce gelin adayının babası evinde tanıkların huzurunda Pir tarafından yapılır.
Nikah erkanının yapılacağı yer uygun bir yer olmalıdır Mekan olarak ya ev yada cemevi seçilebilir. Genellikle Nikah erkanı Düğünden kısa bir süre önce gelin adayının Babası’nın evinde gerçekleştirilir. Erkan’a Nikah erkanı yapılacak olanların Anne Babaları Akrabaları ve davetliler katılırlar, illaki belirli bir sayının olması diye bir kural yoktur. Erkan için gerekli bazı hazırlıklar önceden yapılır. Evde Hak lokması pişirilir, bir surahi içinde şerbet hazırlanır, Pişirilen Hak lokmasının üstü temiz bir havlu ile kapatılıp, şerbet surahisi , bir kaç bardak (Kimi yörelerde oniki imam adına oniki bardak konulur ), yanına kulanılmamış bir biçak ve bir veya üç adet mum ile uygun bir sephanın veya masanın üzerine konulur (yöresel olarak bazı değişikliklerde vardır, her yöre kendi adet ve geleneklerı doğrultusunda hazırlık yapar)
Erkanı yapacak kişinin ocakzade olması şarttır, pir ön tarafta diğerleride Pir ile cemal cemale gelecek şekikde otururlar evlenecek olan çiftler önde, varsa Musahipleri yanlarında Anne ve babalar onların arkalarında Erkanda hazır bulunanlarda sırayla arkalarında olurlar. Erkana geçmeden önce Pir gerekli konuşmaları yapar, Alevilerde ahlak kuralları, Aile yapısı, örf adet, gelenekler Evlat hakkı, anne baba hakkı, konu-komşu hakkı, yol hakkı , yapılacak olan erkanın ne demek olduğu v.b konularda evlenecek olanları ve hazır bulunanları aydınlatıcı açıklamalar yapar.
Gerekli açıklamalar yapıldıktan sonra her iki tafafın anne ve babalarından cocuklarının evlenmelerinde kendi rızalıklarının olup olmadığı sorulur, akabinde hazır bulunanlardan rızalık istenir
Sonra erkana geçilir.
Önce pir bir dua ile çerağı uyandırır ardından salavat getirerek erkana başlar. erkan başlarken gelin, damat ve bulunanların hepsi dize gelirler Pir salavatttan sonra bir gülbenk okur ardından nikah işlemine geçilir.. Sıra gençlerden söz almaya gelmiştir vereceği söze sadık kalacağına dair önce geline sonra Damat’a üçer kere olmak kaydıyla sorulur, cevap olumlu ise hazır bulunanlara verdikleri söze şahit oldukları beyan edilir.
Bunların akabinde gelin ve damat getirilen Hak lokmasının (Dersim yöresinde ikrar kurbanı kesilir, kesilen kurbanın arka but kemiği kırılmadan pişirilip erkana getirilip orda kırılır, bu gün bu şartlar her yerde müsait olmadığından onun yerine Hak lokması pişirilir) üzerine ellerini koyarlar, Pir’de elini lokmanın üzerine koyar on iki imamların isimlerini zikr ederek lokmayı parçalara ayırır, lokmadan küçük bir parça geline bir küçük parçayıda Damata yedirir.yapılan bu işlemlerden sonra Pir verilen sözlerin hayırlı ve uğurlu olması için dua eder ve hemen peşinden nikah duasına geçer, nikah duasının ardından Pir Eline bıçağı alıp Surahide bulunan şerbetin içine batırarak bütün olumsuzlukların ve kötülüklerin kesilip geride kalması için surahideki şerbeti bir dua ile veya tekrardan oniki imamların isimlerini zikr ederek keser. Bir bardağa doldurduğu şerbetin yarısını önce kıza sonrada damada içirir. Şerbet sonradan orda bulunanlara dağıtılır. Böylece nikah erkanı sona ermiştir evlenecek çiftler önce pir’i ile daha sonrada orada bulunanlarla niyazlaşırlar.
Bu kısa anlatımdan sonra örnek bir kız isteme ve nikah erkanı ile devam edelim.
Her iki taraf arasında yapılan görüşmelerin neticesinde ortaklaşa olarak belirlenen bir tarihte Aile büyükleri yanına aldıkları diğer bazı kişilerle beraber gelin adayının evine giderler. Gelin adayı tarafı da kendi akrabalarını çağırır, hoş sohbetin ardından damat adayının temsilcisi edep erkan üzerı oturarak hayırlı bir iş için geldiklerini beyan edip…
Allah’ın emri ile, Peygamberin kavli ile İmam Cafer-i Sadık Hazretleri’nin erkanı üzerine ve hazır bulunan canların da tanıklığıyla kızınız……… Oğlumuz……. eş olarak istemeye geldik diyerek isteklerini kızın Anne Babasına beyan eder.
Kızın Annesi veya Babası
Allah’ın emri başımızın üstündedir veya Allah eyvallah, Allah her iki tarafa da hayırlı uğurlu eylesin eylesin diyerek olumlu cevap verirler
Kız istemede illaki bir Pir’in olması ve dua vermesi şartı yoktur, şayet aile bu hayırlı işi kendi Pir’ine yaptırmak istiyorsa….
Olumlu cevaplar alındıktan sonra Pir bir dua verir .
Bism-i Şah Allah, Allah!..
İlâhi Yarabbi! Senin yüce emrin, peygamberinin kavli, Ehlibeytinin erkanı ve hazır bulunanların şahadeti üzerine evlilik yolunda ilk adımı atan, bu sevgili canların niyetlerini dergâhı izzetinde kabul eyle, amellerini makbul, ikrarlarını kadim, muhabbetlerini daim eyle.
Ömürlerine bereket, vücutlarına sağlık, yuvalarına huzur ve mutluluk ihsan eyle.
Her iki evladımıza ve ailelerine hayırlı ve uğurlu eyle.
Aralarında ki sevgiyi ve saygıyı sonsuz eyle.
Yuvalarını mutlu, nimetlerini bereketli eyle.
Verdiğiniz ikrardan dönmeyesiniz.
Pir divanında utanmayasınız.
Birbirinizden usanmayasınız.
Yüce Allah kazalardan, belalardan emin eyleye.
Ehlibeytin katarından ve didarından mahrum eylemeye.
İlimden, irfandan, insani, değerlerden ayırmaya.
Duası bizden, kabulü de Cenabı Hak’tan ola.
Gerçeğe Hü…
NİŞAN TÖRENİ
Nişan töreni için belirlenen tarihte bir eğlence düzenlenir, Bu ailelerin maddi olanakları dahilindedir. son dönemlerde bir çok gereksiz harcamalardan kaçınmak için nişan töreni ya yapılmıyor yada sadece aile çevresi dahilinde küçük bir eğlenceyle yapılıyor. Bu törende genç çiftlerin ikisine nişan yüzükleri takılır ve çeşitli hediyeler verilir.Nişan töreninde evlenecek olan çiftlere Aileler tarafından sevilip sayılan kamil biri tarafından nişan yüzükleri takılır, yüzükler takılmadan önce çiftler ayağa kaldırılır bir tepsi içinde önceden hazırlanmış Kırmızı bir bant ile biribirine bağlanmış vaziyette yüzükler, birde kurdeleyi kesmek için makas bulunur.(Geçmişte kızın beline de kırmızı bir bant bağlanırdı, bugün bu gelenek halen kimi yerlede uygulanmaktadır) Yüzükleri takmakla görevli olan kişi hayırlı ve uğurlu olması dilekleriyle yüzükleri çiftlerin ellerine takar ve beraberindeki makas ile kırmızı kurdeleyi keser. Bu işlem sırasında genç çiftlerin mutluluğu için dileklerde bulunulur.
NİKAH ERKANI
İnancımız açısından Nikah erkanı önemli erkanlarımızdan biridir, Bireylerin yuva kurup toplumda bir aile olarak yer alması, yola girmeleri, musahiplik, taliplik, ikrar gibi konularda artık kendi evebeynlerinin evlerinde oldukları gibi değil sosyal alanda daha fazla sorumluluk almalarını beraberinde getirmektedir. Artık onlarda bir aile olarak sayılmakta, pişirilen lokmalardan, tığlanan kurbanlardan yeni aileyede birer pay ayrılmakta, artık onlarda kendi Pirlerinin, Mürşitlerinin dar‘ına durarak duasını almakta ve aile olarak Cem’lere katılıp lokmalarını ailece vermektedirler. Bu ortama zaten alışık olan bireyler evlenipte bir yuva kurduklarında da bu konularda herhangi bir sıkıntıya maruz kalmazlar. Taabiki nede olsa bireyin toplumsal alanda taşıdığı sorumlulukla Ailenin taşıdığı sorumluluk daha farklıdır, simdiye kadar onlar evebeynlerinin himayesinde çocuktular bundan Böyle onlar çocuk sahibi olup Anne, Baba sorumluluğunu ve şevkatini tadacaklardır.
Nikah, eşlerin Pir dar’ında ve hazır bulunanların huzurunda ömür boyu her halükarda biribirlerine sadık ve vefalı kalacaklarına dair verdikleri söz’dür Verilen bu söz yaşamları boyunca geçerlidir, çok haklı bir neden olmadan sözünden cayanların cezası toplum içinde düşkünlüktür. Alevilerde tek eşlilik vardır, boşanmak inanç açısından hoş karşılanmaz, inancımızda kadın erkek ayrımı olmadığından, evde, işte, eğlencede, yasta, ibadette toplumun bütün bireyleri yanyanadır. Alevi toplumunda kaç-göç olmadığından Evlenecek olan gençler biribirlerini daha önceden tanımakta ve bir yuva kurmaları aşamasına kendi arzu ve istekleriyle gelmektedirler.
Günümüzde Resmi nikah önceliklidir, Dede’nin kıyacağı nikah inancımız gereği olan eşlerin toplum huzurunda biribirlerine verdikleri bir söz‘dür
Nikah erkanının başlangıcında..
Anne – babalarından ve orda bulunanlardan rızalık alınır
Nikahı kıyılacak olanlara Aile ve yol hakkında nasihatler edilir
Bu bölümde Nikahı kıyacak olan Dede Kendi bilgisi dahilinde Alevi inancında evlilik, aile, ahlak, İnanç, toplumsal sorumluluk v.b konularda açıklamalarda bulunur.
Değerli canlar sayın konuklar ve sevgili gençler
Hiç kimsenin zorlama, baskı ve etkisi altında kalmadan kendi arzu istek ve seçimleri ile acı ve tatlı günlerini bir ömür boyu paylaşmayı, hastalık ve sağlıkta bibibirlerine yardımcı olmayı, iyi günlerinde olduğu gibi, zor ve dar günlerindede, en kötü koşullar altında bile biribirlerinin dertlerine ortak olmayı, böylece mutlu bir yuva Kurmak için biribirlerini eş olarak seçmiş bulunan bu canlarımızın nikahını kıymak için burada toplanmış bulunuyoruz
Sizlerin de tanıklığı ile, huzurlarınızda kıyacağımız bu nikahın her iki taraf içinde hayırlı ve uğurlu olmasını diliyoruz. Hak- Muhammed -Ali biribirlerine verecekleri sözü daim eyleye, Hz Hüseyin yardımcıları, Bozatlı Hızır hertürlü kazadan beladan, saklaya, bekleye.
Dede bir selavat getirir
Ber-cemal-i Muhammed Kemal-i İmam Hasan, Şah Hüseyin, Ali’yi pir bilene verelim candan selavat.
“Allahumme salli alâ seyyidina Muhammed ve alâ Ali seyyidina Muhammed ve evladı Muhammed”
Ey yüce Allahım Sevgilerimiz, Selamlarımız ve niyazlarımız, Hz Muhammed Mustafa’ya, Ali-yel Murteza’ya ve Ehlibeytine olsun.
Bismi şah Allah Allah
Vakitler hayırlı ola, hayırlar gelmiş ola, kötülükler yok ola, münkürler mat, münafıklar berbat ola. Er Hak- Muhammed- Ali yardımcımız ola. Boz atlı Hızır nebi gözcümüz, bekçimiz ola, görünür görünmez kazalardan belalardan, hastalıklardan, şeytanın şerrinden, zalimin zülmünden saklaya bekleye.
Allah, Muhammed, Ali, Hünkar Bektaşı veli katarından, Didarından, yolundan, şefaatinden ayırmaya. Şah’ı Merdan Ali cümlemizi dardan beladan ve cefadan azad eyleye, Evlat isteyene hayırlı evlatlar, kısmet isteyene hayırlı kısmetler nasip eyleye. Her gönülde bir murat vardır. Murat isteyenin muradını, dilek dileyenlerin dileklerini ihsan eyleye.
Ey Evreni yaratan Allahım
Ali-yel Murtezanın, Fatime-tül zührenin ve cümle oniki İmamların yüzü suyu hürmetine, hata ve günahlarımızı bağışlayasın, ağrı, acı, keder, elem vermeyesın. Niyazlarımızı, dualarımızı ulu dergahında kabul eyleyesın. Kıyacağımız bu nikah bağını her iki taraf içinde hayırlı uğurlu eyleyesin.
Dem-i Alı, Sırrı Nebi Pirimiz hünkar Bektaş-ı Veli, Keremi Evliya Gerçekler demine hü.. Mümine ya Ali…
Bu duadan sonra nikah erkanına başlanır
Değerli canlar ,sevgili gençler
Sevgili Gençler, Allahın emri ile peygamberin kalvi ile imam caferi sadık hazretlerinin içtahati ve cümle erenlerin himmeti ile sizin nikahınızı kıymak için burada bulunuyoruz.
Şu anda Hak divanında; irfan meydanındasınız, yolumuz ve erkânımız gereğince, sizlere anne ve babalarınız da dahil olmak üzere hiç kimse baskı yapamaz, ömür boyu bir yuvada geçinecek olan sizler olduğunuza göre, karar verecek olanda sizlersiniz, yolumuz ve erkânımızda vereceğiniz söz bir ikrardır, ikrarından dönenler düşkündür, çok haklı bir neden yoksa, ikrarından dönüp boşanmak iyi kabül görmez, Cenabı Rabbil-alemin kimsenin yuvasını dağıtmasın , şimdi çok iyi düşünün, ve size soracağım sorulara hiç bir baskı ve etki altında kalmadan cevap veriniz:
önce kıza sorulur
Kızım — allahın emri ile peygamberin kalvi ile, imam-caferi-sadık´in içtihati üzerine, yerin ve göğün tanıklığı ve hazır bulunan canların şahadeti (şahitliği) ile hiç bir baskı ve etki altında kalmadan , kendi arzu ve isteğin ile
———-Doğma ——- Oğlu —— ile sağ gününde, hasta gününde, dar gününde ve geniş gününde, sefasına ve cefasına ortak ve yardımcı olmak kaydı ve şartı ile ömür boyu kendine eş olarak kabul ediyormusun:
Sonra Damat’a sorulur
EVLADIM – allahın emri ile peygamberin kalvi ile, imam-caferi-sadık´in içtihati üzerine, yerin ve gögün tanıklığı ve hazır bulunan canların şahadeti (şahitliği) ile hiç bir baskı ve etki altında kalmadan , kendi arzu ve isteğin ile
———-Doğma ——- Kızı —— ile sağ gününde, hasta gününde, dar gününde ve geniş gününde, sefasına ve cefasına ortak ve yardımcı olmak kaydı ve şartı ile ömür boyu kendine eş olarak kabul ediyormusun:
Bu soru her ikisine de üçer kere tekrar edilir evet cevapları alınırsa, hazır bulunan canlara, verdikleri söze şahit oldukları ve evlenmelerinde bir engel olup olmadığı sorulur… cevaplar olumlu ise ?
Nikah masasında lokma ve beraberinde şerbet, şerbeti kesmek için kulanılmamış bir bıçak, lokmaların üstünü örtmek için bir yeni havlu bulunur.
Nikah kıyılan ev sahibi bir lokma (Dersim ve bazı diğer bölgelerde kesilen kurbanın arka but kemiği kırılır) yapar Evlenecek olanlar dize gelerek bu lokmanın üzerine ellerini koyarlar.
Dede eller lokmanın üzerinde dua verir. Duadan sonra Lokmayı elle parçalar birer lokma gelin ile damata verir geri kalan sonra katılanlara dağıtılır. .
Tanıkların ve konukların huzurunda, Her ikinizin de rızalığı alınmıştır. iyi gününüzde, kötü gününüzde-sağlığınızda hastalığınızda, varlığınızda, yoksulluğunuzda, Ailece Birlik ve beraberliğinizi koruyacağınıza, Biribirinize destek olacağınıza, söz verdiniz.
Ben de burada, Allah’ın emri, peygamberin kavli ve hazır bulunan cemaatin şahadetiyle , İmam Cafer-i Sadık-ın içtihatı üzere sizleri biribirinize eş olarak açıklıyorum.
Hak-Muhammed – Ali, hünkar Bektaşı Veli, Ceddim Haci-Kureyş, Düzgün Baba, Pirim Baba Mansur, Gökteki Melekler, Gerçek Erenler ve burda bulunan tüm canlar evlilik için verdiğiniz söze tanık olsun. Cenabı Hak kuracağınız yuvaya huzur ve mutluluk versin, canınızdan sağlığı, yuvanızdan mutluluğu, gönlünüzden esenliği eksik eylemesin, Sizleri ve gelecek nesillerinizi ilimden, irfandan, insanlık için doğru olandan ayırmasın.Cümle erenleri anarak Kıydığımız bu nikah her iki taraf için hayırlı ve uğurlu olsun. Yüce Tanrı sizleri mutlu eylesin, darda, zorda bırakmasın.
Bu duadan sonra ya dizde beklenilir yada çiftler elele tutuşarak ayağa kalkar (topluluk ile beraber )
Nikah duasi
Allahumme salli ala seyidine muhammed ve ala ali seyidine muhammed. Hak laa illahe ilallah , hak birsin muhammed’in resulullah, ali’yün veli-yullah, ehli beyt’i keremullah, sefaat kıl ya resulullah.
Bütün, Alemlerin Rabbi olan Allaha hamd olsun, Peygamberlerine, Erenlerine, Evliyalarına salat ve selam olsun
Esirgeyen ve bağışlayan Allahın adıyla
Geldiğinz yolda, durduğunuz darda, ikrarınız daim, muradınız hasıl ola, Hak-Muhammed- Ali, Hünkar Bektaşi Veli.. Erenler meydanında Hak-Muhammed-Ali yolunda siz değerli canlarımızın huzurunda kıydığımız bu nikahı mübarek eyleye
Ey bu evrene düzen veren yüce Allahım. Bu akdi nikahı, bu birlikteliği Hz. Muhammed mustafa’nın, ali-yel murtaza’nın yüzü suyu hürmetine, yaşamları boyunca daim ve kaim eyle, Cenabı Allah nikahı kıyılan bu canlarımızın ömürlerine bereket, vucutlarına sağlık, rızıklarına bolluk versin. Dünya ve Ahirette onları mutlu kılsın, Varlıkta, yoklukta, hastalıkta, sağlıkta, tasada ve kıvançta biribirlerini en içten sevgiyle destekleme gücü versin.Yuvaları mutlu, ağızları tatlı olsun.
Yüce Allah sizleri Hz Muhammedin şefaatinden, Ehlibeytin ve oniki imamların katarından, didarından ayırmasın. Aranızdaki sevgi Hz Muhammed ile Hz Hatice’nin – Hz Ali ile Hz Fatima’nın arasındaki sevgi olsun
Erenlerin evliyaların yüzü suyu hürmetine, soyunuzdan gelecek cocuklar kendilerine, anneye, babaya ve bütün insanlık alemine ilim ve irfanları ile hayırlı ve uğurllu olsunlar.
Cenabı Hak, üçlerin, Beşlerin, yedilerin, oniki İmamların,on dört Masumu-pakların,on yedi Kemer-bestlerin ,Kırkların hayır himmetlerini üzerinizden eksik eylemesin. Boz atlı Hızır yardımcınız olsun, Görünür, Görünmez kazalardan, belalardan saklasın beklesin. Namerde muhtaç etmesin.
Ey yüce Allahım, bu dualarımızı, şehidi şuhedaların yüzü suyu hürmetine dergahı izzetine kabul eyle. Emeklerimizi boşa çıkarma. Bu cemaatte dua’mıza katkıda bulunan bütün canları ehli-beytin katarına, didarına nail eyle. Hz. Muhammed’in şefaatin’dan mahrum etme ya rabbim. Ey yüce Allahım sana sığınarak bir yuva kurmak isteyen bu canlarımıza mutluluk içerisinde ömür boyu birlikte yaşamalarını nasip eyle, onları her türlü kötülüklerden koru, yollarını yolsuza, işlerini arsıza, Pirsize düşürme ya Rabbim.
O yüce Düzgün Baba, Ceddim Hacı Kureyş, Pirim BabaMansur, Ağuiçen, sultan Munzur, Üryan Hızır, Buyer Baba, Goşkar baba, Heniyo pil yardımcınız ola
Nikahınız hayırlı olsun. Hak Muhammed- Ali yardımcınız Boz atlı Hızır gözcünüz olsun.
Bu dua’dan sonra, Şerbet dağıtılır
Dağıtılan şerbetin İmam Ali ile Fatima Ana’nın nikah töreninden kaldığı söylenir. İmam Ali ile Fatima Ana’nın nikah töreninde Hz Muhammedin evlenen çiftlere ve konuklara bal şerbeti ikram ettiği Yazılı kaynaklarda vardır.
Şerbet dağıtılmadan önce oniki imamlar v.b zikr edilerek bıçak ile şerbet kesilir bütün kötülüklerin, uğursuzlukların ve olumsuzlukların gitmesi, iyiliklerin, hayırlıların kalması, sözlerinin tatlı yuvalarının mutlu olması için..
Duvazimam
Muhammed Mustafa Ey Şah-ı Merdan!
Ali’yyel Murtaza sana sığındım.
Hatice, Fatıma, Hasan Mücteba
Hüseyin’i Kerbela sana sığındım.
İmam Zeynel ile Muhammed Bakır
Cennet bahçesinde bülbüller şakır
Cafer’i Sadık’a erdik çok şükür
Kâzım, Musa, Rıza sana sığındım.
Muhammed Taki’ye ver bir salâvat
Ali’yyel Naki’den umarız imdat
Hasan El Askeri elaman mürüvvet
Mehdi Sahip Liva sana sığındım.
On Dört Masumu Pâk güruh-u naci
On Yedi Kemerbest derdim ilacı
Pirim Hacı Bektaş serimin tacı
Hünkâr’ı Evliya sana sığındım.
Virdi Derviş senin kulun kurbanın
Yarın Arasat da Ulu divanın
Senin mücrimlere çoktur ihsanın
Pirim Şüca Baba sana sığındım.
Dede, bu şerbeti içiniz, ömür boyu yuvanızda huzur ve mutluluk olsun…
Nikah için hazırlanmış şerbetten bir bardağa doldurarak yarısını kıza yarısını da erkeğe içirir şerbet dağıtılırken şerbeti içenler tepsiye bir lokma atarlar, atılan bu lokmayı Dede daha sonra orda bulunan bir muhtaca, öğrenciye veya bir kısmını genç çiftlere bağışlar.
Nikahı kıyılan çift önce Pir ile, ardından Anne ve Baba’ları daha sonrada orda bulunanlarla niyazlaşırlar.
Böylece nikah erkanı bitirilmiş olur..
Daha sonra hazırlanmış ise nikah şeker’i dağıtılır, lokmalar yenir
Sofra duası verilir….
Bismişah Allah Allah.
El’hamdüllah, El’hamdüllah sümme El’hamdüllah.
Nimet-i Celilullah, bereketi Halillulah, Şefaat kıl ya Resullulah. Bu gitti, ganisi gele. Hakk-Muhammed-Ali bereketini vere. Kazanıp getirenlerin, pişirip döşürenlerin, elleri ayakları dert görmesin, gönülleri keder görmesin. Yiyenlere helâl, yedirenlere delil olsun. O yüce Rabb’il Alem’in, dilden dileklerini, gönülden muratlarını versin. Her lokması bir kazaya, bir belaya karşı gelsin. Lokmalarınız dergâh-ı divana kayıd ola. Muratlarınıza nail olasınız.
Lokma hakkına, sofra hürmetine, evliyalar keremine, gerçeğe Hüü, mümine ya Ali…….
MÜSLÜM KAYA
Konuyu hazırlamada
Baş Köylü Hasan Efendi, Mehmet Yaman, A.Rıza uğurlu, Derviş Tur, Ünsal öztürk’ün ilgili eserlerinden yararlanılmıştır.
Bu Makale Alevilerin Sesi dergisinin 183. (06/2014) sayısında yayınlanmıştır…